Ana içeriğe atla

Masanobu Fukuoka’nın "Hiçbir Şey Yapmama Tarımı"

 

Masanobu Fukuoka’nın Önerisi: Doğal Tarım ya da "Hiçbir Şey Yapmama Tarımı"

Fukuoka, doğal tarım için dört temel ilke belirlemiştir: Bunlar; belleyerek ya da tarım makinelerinin kullanarak toprağın altını üstüne getirmemektir, yani toprağı sürmemek, tarım kimyasalları ve suni gübrelerini kullanmamak, bu-dama yapmamak ve yabani otlarla mücadele etmemektir. Fukuoka, bu  dört temel ilkeyi şöyle açıklamaktadır:

1.Toprağı İşlememek:

Fukuoka toprağın sürülmemesini, “bitki köklerinin yayılması ve mikro organizmaların, küçük hayvanların ve yer solucanlarının aktiviteleri gibi doğal yollardan kendi kendine gerçekleşir” düşüncesinden yola çıkarak  önermektedir.  Fukuoka, toprağı  sürmeyi bozucu  bir faaliyet  olarak görür ve toprağı sürmenin beraberinde toprakta yaşayan birçok organizmanın yaşam düzenini bozarak çiftçiyi yeni sorunlarla baş başa bıraktığını ifade eder. Bunun da içinden çıkılamaz bir sorun çözerken sorun yaratma kısır döngüsü yarattığını belirtmektedir. Günümüzde konvansiyonel tarımın temel rutinleri de bunu göstermektedir.

 Sonuç olarak Fukuoka’ya göre toprağı sürmeye gerek yoktur. “Toprağın sürülmesi bitki köklerinin yayılması ve mikro organizmaların, küçük hayvanların ve yer solucanlarının aktiviteleri gibi doğal yollardan kendi kendine gerçekleşir” (Fukuoka, 55). Fukuoka, tohumları toprağı sürerek ekmek yerine, onları küçük kil bilyeleri içine koyarak toprağa serpmektedir. Bu yöntemle tohumlar topraktaki haşerelerden ve kuşlardan filizlenene kadar korunmuş olmaktadır. Toprağın  sürülmesi suretiyle yapılan ekimde ise, tohumların korunması için çeşitli kimya-sallar kullanılmaktadır. Günümüzde bu kimyasallar sadece tahıl ürünleri için değil, çeşitli meyve fidanlarının yetiştirilmesinde de kullanılmaktadır. Fukuoka, organik maddeyi arttırarak toprağı zenginleştirmek için hasadı yapılan tahıl ve sebzelerin sap, saman ve atıklarını toprakta bırakarak bu artıklardaki  organik  maddelerin  birçok  böcek,  hayvan ve  mikroorganizmalarca işlenip ayrıştırılarak toprağın, havalanmasını ve kolay su tutmasını sağlayacağını belirtmektedir. Böylece toprağın doğal ve zengin yapısının korunmasına yardımcı olunmaktadır. Bu sayede toprağın daha iyi su tutması da sağlanarak birçok yerde toprağın sulama ihtiyacının da ortadan kaldırılabileceği belirtilmektedir

2.Suni (Kimyasal)  Gübre  ya da  Hazırlanmış Kompost Kullanmamak: 

Fukuoka’ya  göre, eğer  toprağı kendi  haline bırakırsak,  doğanın düzenli  bitki  ve hayvan yaşamı için  sağladığı verimlilik korunacaktır. Oysa insanın  modern tarım adına toprağa karıştırdığı kimyasallar, toprağın ihtiyaç duyduğu besin-leri yok eder ve toprağın yıldan yıla zayıflamasına neden olur. Fukuoka, suni gübreler yerine, toprağı tavına getiren ve besleyen yonca, burçak ve çevrince gibi toprağın zeminini örten bitkilerden yararlanmaktadır.

3.Toprağı Sürme ya da  Herbisit  Kullanarak Yabani  Otlarla Mücadele Etmemek:

Fukuoka’ya göre yabani otlar toprağın zenginliğinin birer parçasıdırlar. Onlar da canlı topluluğunda kendine düşen rolü oynarlar. Bu sebeple yabani otlar yok edilmek  yerine denetim altında tutulmalıdır. Fukuoka, çeltik tarlası için bu denetimi  önemli  oranda, sap malçı,  ekinlerin  arasına beyaz yonca ekerek bir  zemin örtüsü oluşturmak  ve geçici  su basma  yöntemleriyle yapmıştır. Burada yapılmaya çalışılanın “istenen bitkilerden farklı  olan  bitkileri yok etmeye çalışmak değil, onları izlemek, kısmen baskılamaya çalışmak ve bunları araştırarak ne tür insan ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini keşfetmeye çalışmak, (...)  katı ve kesin bir güçle istediğimiz bitkiler için doğal barınıcıları yok etmek değil, ısrarlı bir iknacılıkla  istediğimiz  türleri yavaşça alan  kabul ettirmeye çalışmak” olduğu açıktır”

4.Tarım Kimyasalları Kullanmamak:

 Fukuoka’ya göre, suni gübre kullanılması ve toprağın sürülmesi gibi doğal olmayan müdahaleler, zayıf bitkilerin ortaya çıkmasına ve toprak ekolojisinde dengesizliklere ve hastalıklara neden olmaktadır. Fukuoka’ya göre:“Doğa, kendi haline bırakıldığında, kusursuz bir denge içindedir. Zararlı böcekler ve bitkiler her zaman vardır, ama sayıları doğada, zehirli kimyasalların kullanılmasını gerektirecek miktarda artmaz.  Hastalık ve  böcek denetimine karşı duyarlı bir yaklaşım, sağlıklı bir çevrede dayanıklı ürünler yetiştirmektir“ Fukuoka, doğal tarım yapmanın hem hiçbir endüstriyel girdiye ihtiyaç duymadığını, doğaya  ve  onun bir parçası  olarak insan sağlığına  dair bir  tehdit barındırmadığını, hem de daha az emek gerektirdiği için konvansiyonel tarım yöntemleri karşısında önemli avantajlar sağladığını ifade etmektedir

 

 

Fukuoka bu  yöntemi aile  arazilerinde çeltik  tarlalarında ve  mandalina bahçesinde  uygulamıştır.  Fukuoka’nın  yöntemi,  konvansiyonel  tarım  uygulamalarına alışanlar için kolay  kabul edilebilir bir yöntem olmamıştır. Tarımla ilgili üniversite ve enstitülerden  Fukuoka’nın uygulamalarını  yerinde  gören uzmanlar da uzun süre doğal tarım yapmayı konvansiyonel tarımla karşılaştırıp, tereddütte kaldılar. Ancak zamanla Japonya’da ağır da olsa Fukuoka’nın yöntemi benimsenip yayılmaya başladı.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yumuşak Çekirdekli Meyve Türlerinin İklim İstekleri

ELMANIN EKOLOJİK İSTEKLERİ    İklim İstekleri    Elma bir ılıman iklim meyve türüdür. Özellikle soğuk ılıman iklim kuşağında başarıyla yetiştirilebilmektedir. Tropik iklim kuşağında ise sadece yüksek kesimlerde yetişebilmektedir.    Kış dinlenme periyodunda ağaçların  gövdesi ,  ana dalları ve tomurcukları -35, -40°C’ye, 1 yaşlı dalları -20°C’ye ve kökleri -7, 15°C’ye dayanır. Soğuklara karşı dayanmada çeşitlerin, anaçların ve uygulanan kültürel sistemlerin önemli etkileri vardır. Örneğin  McIntosh  çeşidi ve M26 anacı kış soğuklarına dayanıklıdır.    İlkbaharda uyanma ile birlikte soğuklara dayanıklılık azalır. Çeşitlere göre  çiçekler - 2.2, -3.3°C’de, küçük meyveler -1.1, - 2.2°C’de, olgun meyveler ise -2, -3.5°C’de don zararına uğrar.   Elma kış dinlenme döneminde yeterli düzeyde soğuklama gereksiniminin karşılanmasını ister. Tür ve çeşitlere bağlı olarak  soğuklanma  süresi + 7.2 °C’nin altında 200-1700 saat arasında değişir.  Anna  ve  Dorsett  Golden soğukl

Meyve Suyu Üretim Proses Hatları

1.     Pres Hattı 2.     Pulp(palper) Hattı 3.     Sitrus Hattı 4.     Dolum(şişeleme) Hattı Pres Hattı: Pres hattında meyve suyu; presleme ile meyveden ayrılmakta ve genellikle filtrasyon ve durultma işleminden sonra konsantreye işlenmektedir. Pulp(palper) Hattı: Bu hattı diğerlerinden ayıran temel farklılık, meyve pulpunun palper denilen elekli sisteminden geçirilerek elde edilmesi ve elde edilen meyve pulpunun durultulmaksızın ve çoğunlukla konsantre edilmeksizin depolanmasıdır. Sitrus Hattı: Bu hatta meyveler, özel ekstraktörlerde sıkılarak meyve suyu elde edilmektedir ve durultmaksızın konsantre edilmektedir. Dolum(şişeleme) Hattı: Bu hatta adı üzerinde olduğu gibi şişeleme yapılmaktadır.
VİVİPARİ:   Bitkilerde vivipari, tohum veya embriyoların ebeveynlerden ayrılmadan gelişmeye başlaması ve ana bitki üzerinde filizlenmesidir. Örneğin; domates, biber TERMODORMANSİ: Yüksek sıcaklıkların uyardığı dormansi tipidir. Belirli sıcaklıkların üstünde dormansi ortaya çıkabilmekte ve tohumlar çimlenememektedir. Marul, hıyar, kereviz gibi türlerde 25 °C’nin üzerindeki sıcaklıklarda dormansi ortaya çıkabilmektedir. DİKİM ŞOKU: Bitkinin yetiştiği zengin ve kontrollü besin ortamından besin maddelerince daha az zengin ve daha kontrolsüz bir ortama aktarılması sırasında çekilen adaptasyon güçlüğünden kaynaklanan gelişme durgunluğu dikim şoku olarak adlandırılmaktadır    KENDİNE VE YABANCI TOZLANMA: ·          Kendine tozlanma : Dişi organın aynı çeşide ait çiçek tozları ile tozlanmasına denir . Örneğin: Fasulye, bezelye, bakla, börülce, kabakgiller familyası ·          Yabancı tozlanma: Aynı türe ait başka bir çeşidin çiçek tozları ile tozlanmasına denir. Örneğin: S